Yeni Bir Yıl ve Sağlık Eğitimcileri Derneği

Dernek Nedir; 23.11.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5253 sayılı Dernekler Kanununun 2. maddesinde derneğin tanımı; “Dernek: Kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel kişinin, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi toplulukları” olarak yapılmıştır.

Sağlık Eğitimcileri Derneği, 20 Mart 2013 tarihinde Genel Merkezi Ankara’da olmak üzere kurulmuştur. Derneğimiz kısa sürede bir çok ilde teşkilatlanmaya gitmiştir. Tüzüğümüz gereği dernek üyelerimiz Sağlık Eğitim Enstitüsü, Sağlık Eğitim Fakültesi mezunları, Anadolu Sağlık Meslek Liselerinde Meslek Dersleri öğretmeni olarak görev yapanlar ile Sağlık Bakanlığında  Tıbbi Teknolog kadrosunda görev yapanlar  derneğimize üye olabilmektedir.

Uluslararası ve ulusal bilimsel camialara bakıldığı zaman çok sayıda dernek ve benzeri kuruluşun var olduğu gözlenmektedir. Sivil toplum kuruluşu olarak adlandırılabilecek bu oluşumların seslerini duyurarak gündem oluşturmaları, mensup oldukları toplulukların tanıtımı ve mesleki sorunlarının çözümü açılarından çok büyük değer taşımaktadır.

Sağlık Eğitimcileri Derneği; Amacı ve Bu Amacı Gerçekleştirmek İçin Dernekçe Sürdürülecek Çalışma Konuları ve Biçimleri İle Faaliyet Alanı konusunda dernek tüzüğümüzün 2.maddesinde şu şekilde yer almıştır.

 Madde 2- Dernek, üyelerinin mesleki ve sosyal faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak, haklarını savunmak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek, halkın sağlık alanıyla ilgili eğitimi ve sosyal gelişimine katkı sağlamak üzere, Türkiye genelinde aşağıda belirtilen faaliyetleri göstermek amacıyla kurulmuştur;

 1.Üyelerin mesleki ve sosyal hayatlarında yardımlaşma ve dayanışmayı sağlamak, meslek grubunun ön plana çıkarılması için gerekli maddi, manevi ve sosyal çalışmalar gerçekleştirmek;

2.Dernek üyelerinin her türlü eğitim, istihdam, ekonomik, hukuki hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek.

3.Üyelerini yurt içinde ve yurt dışında temsil etmek.

4.Kamu yararına çeşitli sosyal etkinlikler düzenlemek,  derneğin amaçlarıyla uyumlu diğer kişi veya kuruluşlarca düzenlenmiş olan etkinliklere katılmak;

5.Doğal afetlere uğrayan kişi ve bölgelere sağlık yardımında bulunmak, yardım organizasyonları düzenlemek, düzenlenmiş organizasyonlara destek olmak;

 6.Dernek üyelerinin mesleki, kültürel ve sosyo-ekonomik seviyelerini geliştirme amacıyla internet ortamında veya yazılı ve görsel basında yayın yaparak üyelerine ve kamuoyuna yararlı olmak.

7. Derneğin amaçlarıyla örtüşen her tür dernek ve diğer sivil toplum kuruluşlarıyla proje ve diğer faaliyetlere yönelik çalışmalarda bulunmak.

 8. Sosyo-ekonomik durumu bozuk olan başarılı öğrencilere bu konuda yardım sağlamak.

Dernek yönetmek gerçekten ciddi bir sorumluluk, kuvvetli bir cüzdan, geniş bir vakit ve yüksek bir yıpranmama payı istemektedir. Özellikle dernekten gelen eleştirilen karşısında doğruları bulup doğrularının içerisine katmak ve bunu faaliyete geçirmek her insanın yapamayacağı bir uygulamadır. Katı düşünce yapısında olmamak , önerilere açık olarak gelecek önerileri yorumlayarak içindeki doğruları almak ciddi bir anlayış gerektirir.

Bu konularda işin ön kısmı ile arka kısmı asla bir değildir. Yönetimin işi gerçekten zordur. Özelikle derneklerde yönetici insanlar asla bir karşılık beklemezler, parası yetişmeyen konularda sponsor olmak zorunda kalırlar. Ayrıca verecekleri emeklerde cabası olmaktadır. İşin finalinde ise eleştirilmek ve hatta hakarete uğramakta vardır. Maddi harcamaları çoğunlukla dernek yöneticilerinin kendi bütçelerinden çıkan hizmetler için bir teşekkür bile edilmemesi sadece bizim toplumumuza has bir davranış mıdır? bunu da ayrıca sorgulamak ve değerlendirmek gerekir.

Konfüçyüs  toplumlardaki bireylerin birleşerek dernek adı altında ortak hareket etmesi yönünde bilinen ilk yaklaşımı sergileyen kişidir. Bu öngörüyü ortaya koyan filozofun benzer sözlerinden çıkarımlar yaparak iyi bir dernek yöneticisinin çalışmalarında bilimi ve düşünceyi ön plana çıkaracağını, şefkatli, birleştirici, sadakatli, ciddiyeti ve saygın davranmayı benimseyen, hedeflerinin büyük, gerçekleştirdiklerinin ise kendisini gizlice eleştirenler tarafından hayal bile edilemeyecek kadar ileri olmasını tasavvur eder.

Demokratik bir ortamda çok sesliliğin sağlandığı, ortak gaye için yoğun çalışıldığı bir dernek yönetiminde başarı da ortaktır. Ayrıca, huzursuz bir ortamda bilim olamayacağı bilinciyle, huzur olmadan bilimsel bir derneğin de faaliyetlerinde başarılı olamayacağı kuşkusuzdur. 

Reklamı bol fakat sadece “tabela dernekçiliği” yapan bir organizasyondan temsil ettiği topluluğa fayda gelmesi mümkün müdür?

Sonuç olarak ,Siz Aydın üyelerimizin, ÜYE OLMAYI DÜŞÜNEN DEĞERLİ ÖĞRETMEN ARKADAŞLARIMIZIN ve SAĞLIK EĞİTİMCİSİ TIBBİ TEKNOLOG MESLEKTAŞLARIMIZIN  verecek olduğu destek ve zamanında ödeyeceğiniz aidatlarınızla  beraber , Güçlü olanın sayıca kalabalık topluluklar, dernekler değil, aydın üyeleri barındıran ve bir bütün olarak aktif olan  dernek  olacağımızı  vurgular ,

Selam ve Saygılar sunarım.

                                                          Engin PAŞAOĞLU
                                                     Genel Başkan Yardımcısı

Yorumlar